MELTEM GÜNEŞ / Ankara – Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, mikroplastiklerin insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkilerini raporlaştırdı. Rapora göre, mikroplastiklerin başta balık gibi deniz mahsullerinde olmak üzere içme suyu, sofra tuzu, gazlı içecekler, poşet çay, ayran, yoğurt gibi çeşitli ham ya da işlenmiş gıdalarda bulunduğuna dair tespitler var. Ayrıca, kişisel bakım ürünleri ve deterjan gibi evsel kullanım ürünlerinin de “kasıtlı olarak” ilave edilmiş mikroplastikleri içerebileceğine işaret edildi.
BİR LİTREDE 9 ADET
Doğal kaynak sularına kıyasla maden sularında daha yüksek boyutlu ve yüksek sayıda mikroplastik varlığı saptanırken, araştırmalara göre tüketilen her bir litre alkolsüz içecekle insanlar ortalama
9 adet mikroplastiğe maruz kalıyor. Çiğ sütteki mikroplastiklerin kaynağının ise birinci derecede sağım ekipmanı olduğu düşünülüyor. Türkiye’nin tatlı su, deniz fark etmeksizin su kaynaklarının ciddi bir mikroplastik tehdidi altında olduğu aktarılan raporda, Marmara Denizi’nin mikroplastik kirliliğinin (özellikle güney İstanbul sahilleri), Karadeniz ve Ege’ye göre daha yüksek olduğu belirtildi.
Raporda deniz ve okyanuslara yıllık en az 8 milyon ton plastiğin karıştığı, okyanuslarda 150 milyon tondan fazla plastik atık olduğu belirtilerek böyle devam ederse 2050’ye kadar denizlerde balıktan daha fazla plastik olacağı tahmini paylaşıldı.